18 Ağustos 2008 Pazartesi

Etkin Dinleme

Dinlemenin sözlük anlamı; işitmek için kulak verme işlemidir. DeVito dinlemeyi; ”iletişimde algılama, anımsama, değerlendirme ve yanıtlamanın aktif sürecidir” şeklinde tanımlamaktadır. Myres ve Myres’e göre ise, dinleme kişiler arası iletişimi gerçekten etkili kılan ve bu iletişime dahil olanları ödüllendiren, karşılıklı etkileşime dayanan bir süreç ve yetenektir. Gordon’a göre, iletişim becerilerinden birisi olarak kabul edilen dinleme davranışı, karşıdaki kişiye kabul edildiğini gösteren temel bir davranıştır. Reardon’un belirtiği gibi dinleme, iletişimin yeterliliğini artırmakta ve iletişimin başkalarının ihtiyaçlarına göre yönlendirilebilmesini sağlamaktadır.
Etkin dinleme; konuşan kişinin anlatmak istediği duygularını ve bunun içeriğini ona geri iletme yöntemi olarak tanımlamaktadır. Etkin dinleme konuşan kişiye, anlatmak istediğini içerik ve duygu boyutları ile geri göndermektedir. Etkin dinleme, yalnızca konuşan kişinin kelimelerine tekrarlama anlamına gelmemekte, daha çok konuşan kişinin mesajının sözel ve sözel olmayan, içerik ve duyguları ile bütüne anlam katma yöntemidir. Etkin dinleme ile konuşan kişinin duyguları ve düşünceleri olduğu gibi kabul edildiğinden, kişi savunmaya geçmemektedir. Etkin dinleme, söylenen hakkında bir hükme varmaksızın, konuşan kişinin ilettiği duyguları anlaşıldığını belirtmek için söylenenleri geri yansıtarak dinlemektir. Yorum yapmamak ve karşıdaki kişiye duygularının anlaşıldığını göstermek, onun daha fazlasını anlatması için rahat olmasını ve söylediklerinin yargılanma riskinin olmadığını anlamasını sağlamaktadır. Böylece yaratılan kabul edici, eleştirel ve yargılayıcı olmayan ortam, konuşmacının kişisel savunmalara başvurmasını engellemekte ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaktadır.
Gordon’a göre, etkin dinleme öğrenilebilecek en önemli iletişim becerilerinden biridir. Etkin dinlemede, mesajı alan kişi gönderen kadar etkin olmaktadır. Mesajı alan kişi, öncelikle göderenin duygularını ve iletinin ne anlama geldiğini anlamaya çalışmakta, daha sonra anladıklarını, doğruluğunu sınamak için, kendi sözcükleriyle gönderene iletmektedir. Gönderen iletilerini, değerlendirme, öneri, görüş ve sorularını karıştırmamaktadır. Etkin dinleme alıcının duyduğunu geri göndererek doğru anladığını ve söyleneni işittiğini göstermesi açısından edilgin dinlemeden ayrılmaktadır.
Egan’a göre, etkin dinleme karşıdaki bireyin sözel olmayan davranışlarını ( vücut duruşu, yüz ifadesi, hareketleri, ses tonu) gözlemleme ve anlama; sözel mesajları dinleme ve anlama; içeriği dinlemeyi içermektedir. Dolayısıyla kişi fiziksel ve psikolojik olarak dinlemeyi, kendisini karşıdaki kişi ile “ birlikte olmaya” vermek ve birlikte çalışmayı kapsamaktadır.

Etkin dinleme becerilerini öğrenmek oldukça kolay gibi görülse de, kişinin etkin dinleme becerisini kazanabilmesi için çok fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

“Bir güzel söz söyleme sanatı varsa bir de güzel dinleme ve anlama sanatı vardır” Epiktetos

AKTİF DİNLEME
Dinleme, psikolojik danışmanın temel tekniklerinden biridir. Danışmanın iyi bir dinleyici olması, kişinin söylediklerinin gerçek anlamını iyice kavraması gerekir. Görüşmenin genel amacı terapistin değil, kişinin tanınmasıdır. Terapist fazla konuşursa, kişi hakkında fazla bir şey öğrenemez. Görüşmede dinlemek pasif değil aksine aktif bir roldür; danışman görüşme sırasında dikkatli ve uyanık bulunmalı, yeri geldiğinde, soru sormalı, fikirlerini ortaya koymalı, gerektiğinde, bakış mimik, baş sallama gibi hareketlerle danışanın konuşmasını pekiştirmelidir. Danışmanın, iyi dinleyememiş ya da anlayamamışsa, anlamış gözükmemeli, dürüst ve saydam olmalıdır.

Etkin Dinleme Teknikleri
Uc teknik etkin dinlemeyi baanyla ytiriitmeye yardimci olmaktadir (DeVito, 1995). Bu teknikler su §ekilde açiklanabilir:
1. Konusmacinin anlatmak istedigini baska sözciiklerie aciklamak: Konu§an kisjnin demek istedigi§eyi, dinleyen kisjnin kendi kelimeleri ile ifade etmesi, konu§an ki§i ifadeyi diizeltebileceginden ya dadegi§tirebileceginden, daha iyi anlamayi saglamaktadir. Aym zamanda, dinleyicinin konuya olan ilgi ya dadikkatini konu§an kisjye iletmektedir. Bunu gerçekle§tirirken objektif olmak, yönlendirmemek, kisjninduygulanni biiyiitmeden ya da ktigumsemeden ifade etmeye dikkat etmek gerekmektedir.
2. Konusmaciya duygulannin anla^ildigini ifade etmek: Konu§an ki§inin ifade ya da ima ettigi duygulan tekrar yansitmak, duygulanni ne kadar anla§ildigimn kontrol edilmesini, konu§an ki§inin kendi duygulanni daha objektif bir §ekilde görmesini ve ya§antisina dair detaylan anlatmasim saglamaktadir.
3. Konusmaciya Sorular Sormak: Konu§an ki§inin duygu ve dti§uncelerinin dogru anla§ildigindan emin olmak ve yardimci ek bilgiler almak igin sorular sorulmasi önemlidir. Sorulann, konu§macimn ifade etmek istedigi duygu ve du§iinceleri dile getirmesini te§vik edecek ve buna destek olacak §ekilde olmasi gerekmektedir. Ilgisiz konulara saptiracak ya da konuşmaciya karşi gelecek sorular ileti§imi olumsuz etkileyebilmektedir.
Etkin dinleme kullanihrken dikkat edilmesi gereken bazi noktalar bulunmaktadir. Temelde etkin dinleme kisjye gtivenmeyi, ki§iyi oldugu gibi kabul etmeyi gerektirmekte ve etkin dinleme için uy
Etkin Dinlemenin Yararları
Etkin dinlemenin yararı, belirli konular üzerinde tartışmaya yüreklendirir. Danışmaya direnci olan danışanın direncini kırar. Bağımlı ve boyun eğen danışanlara yardım eder. Danışanların olumsuz olaylarla ilgili duygularını danışma ortamı içinde açıkça tartışmalarına yardımcı olur. E.D.'yi kullanan danışanlar, danışma yapılan kişinin, yetenekleri ve özel ilgi alanları hakkında edindikleri bilgileri, daha sonra danışanın yararına kullanabilir. Öğrenmeye karşı direnme, danışanın bir sorunu olduğunu gösterir. Bu da E.D. ile çözülür. E.D., bağımlı danışanlara yardımda da kullanılır, sorunun sorumluluğu danışanda bırakılıp kendi çözümünü bulması sağlanır.

Devito’a(1995) göre, etkin dinlemenin yararları şunlardır:
1.Etkin dinleme, konuşan kişinin anlatmak istediğini ne kadar doğru anlaşıldığının kontrol
edilmesine yardım eder anlamı konuşmacıya geri yansıtarak, ona, algılarını doğrulama, açıklama ya da
düzeltme fırsatı verir ve bu sayede, daha sonraki mesajların konuyla ilgili ve anlamlı olma şansı artmaktadır
2.Etkin dinlemeyle, konuşan kişinin duygularının kabul edildiği ifade edilmektedir.Etkin dinleyici, konuşan kişiyi kabul etmekte ve duygularına karşı gelmemektedir, bunun yerine, anladığını empatik bir şekilde tekrar yansıtmaktadır
Gordon (1997) ise, etkin dinlemenin yararlarını şöyle sıralamaktadır
1.Etkin dinleme bireylerin bastırdıkları, sıkıntı veren duygularını keşfetmelerine yardımcı olmaktadır özellikle çocukların olumsuz duygulardan korkmamalarına yardım etmektedir
2. Etkin dinleme kişinin gerçek soruna ulaşmasına ve var olan sorunu çözmesine yardım etmektedir
3.Etkin dinleme kişinin sıcak ilişkilerinin gelişmesine yardım etmektedir. Çünkü anlaşılmak
bireylerde olumlu duygular yaratmakta ve dinleyen kişiye yakınlık duymasına neden olmaktadır.
Görüldüğü gibi etkin dinleme, kişilerin birbirlerinin duygu ve düşüncelerine doğru bir şekilde anlamalarını ve bireylerin yaşadıkları sorunlarını gözlemlerini sağlamaktadır. Ancak etkin dinleme, konuşan kişinin anlaşıldığını hissetmesini sağladığından kişiler arası sıcak bir ilişkinin kurulmasına yardım etmektedir.
Etkin Dinlemenin Unsurları
Dinlemeyi ilerletmenin en etkili yolu, “kendi katılım davranışlarımızın” ne olduğuna dikkat etmektedir. Bunlar;• Fiziksel dinleme • Psikolojik dinleme
1) Fiziksel Dinleme: Dinleyici olarak dinleyici davranışlarının gösterilmesi anlamına gelmektedir. Çeşitli araştırmalardan alınan sonuçlar aşağıdaki etkenlerin fiziksel katılımda önemli olduğunu göstermektedir.
• Konuşmacıya cepheden bakmak• Göz iletişimi sağlamak• Açık beden duruşunu sürdürme
• Karşındakine doğru eğilme
Rahat pozisyonu sürdürme
Karşındakine cepheden bakmak: Konuşmacıyı cepheden görmek sizin söylenenler üzerinde yoğunlaştığınızı gösterir. Bu ilgilendiğinizi gösteren temel duruştur. Ben senin için hazırım demektir. Danışanın bunu algılaması danışmayı daha sağlıklı hale getirecektir.
Göz İletişimi: Danışman danışana doğru bakmalıdır. Dinliyorum mesajını güçlendirecektir. Göz iletişimi tabi ki konuşmacıya kocaman ve boş boş gözlerle bakmak değildir. Üstelik bir çok insan bu bakışı dikkat dağıtıcı bulur. Fakat, göz ilişkisin sürdürmek danışanın söyledikleri danışman için çok önemli olmalıdır ve bu duygu, korku yerini güvene bırakır.
Açık beden duruşunu sürdürme: Bunu örneklemenin en güzel yolu iyi haber aldığınızdaki halinizdir. Bir kelimeyi kaçırmamak için bile kulak kesilirsiniz. Ne giysilerinizle oynar, ne saatinize bakıp durur, ne bir kağıdı karalar, ne tırnaklarınızla ilgilenirsiniz. Açık beden duruşu, danışmanın danışanın söylediklerini dinlemeye ve onunla iletişime hazır olduğunu gösterir. Bu savunucu olmayan bir pozisyondur.
Karşıdakine doğru eğilme: Bu da hazır olmanın varlığını sunmanın bir diğer işaretidir. Günlük bir yaşamda ciddi bir konuşmada birbiriyle ilgilenen insan örneklerine bakınız. İlgi göstermenin bir göstergesi olarak birbirlerine doğru ne kadar eğildiklerine dikkat ediniz.
Rahat pozisyonun sürdürme: Görece rahat olmak, ben seninle rahatım demektir.
2) Psikolojik Dinleme: Dinlemenin özü. Sadece konuşmacının söylediğini dinlemek değil aynı zamanda nasıl söylediği gibi sözsüz davranışlara dikkat etmektir. Ayrıca konuşmacı tarafından verilen sözsüz mesajların da algılanmasıdır. (Yüz ifadesi, bedenin duruşu, ellerin kullanımı vb.)
Sözsüz davranışları dinleme: Sözel olmayan mesajlara dikkat edin. Yüz ifadeleri, enerji düzeyleri, duruşları, davranış değişiklikleri gibi sözel olmayan yollardan iletilir. Danışanın ifadeleri mimikeri duruşunun danışman tarafından çok iyi gözlemlenmesi gerekir. Burada da danışmanın iletişim becerisinin çok iyi durumda olması gerekir. Sözsüz davranışlar genellikle mesajın duygusal boyutunu taşır.
Sözsüz davranış teknikleri;
1) Sözel olmayan davranış: Vücut hareketleri, jest ve yüz ifadelerini içerir
2) Sözsüz davranışın amaç ve anlamı: Vurgu, noktalama, doğrulama, parça ya da bir sözel mesajı yalanlar, niteler. Örnek; Burnuyla oynamak-kaygı, omzunu silkmek-ilgisizlik, baş dik-gurur, baş eğme-utanç vb
3) Paralinguistik sözler: Ses tonu, sözcüklerin arası boşluklar, vurgu, durmalar gibi. Örnek; Yapay öksürme-tenkit etme, esnemek-ilgisizlik, gülme-kaygının kalkması
4) Sessizlik: Danışman ile danışan arasında sözel olmayan değişimler oluştuğunda, danışma diyalogundan bir zaman aralığı olarak tanımlanabilir. Örnek; Düşünme ve süreç, Kabul etme işareti, Tartışma ya da fikrin sonlanması, Direnç, Üzüntü duygularının yaşanması, Bitkin duygulardan çıkma.
5) Fotoğraf danışması: Danışma için değerli resimsel bilgi sağlarken, genellikle fotoğraflarla, danışanın endişelerinin üzerinde çalışarak ve bunları ortaya koymada doğallığı amaç edinir.

Danışanın sözel davranışını dinleme:
Danışmanın etkin olarak dikkat etmesi onu etkin bir dinleyici yapar. Böylece yalnız onun cümlelerini ve kelimelerini duymakla kalmaz, aynı zamanda sözsüz ve paralinguistik ipuçlarıyla bunları nasıl düzenlediğini yaşantı ve davranışlarıyla duyguların nasıl birleştiğini da görebilecektedirler.
1) Yansıtma: Danışan aynasından, o esnada danışanın duygu ve düşüncelerinin ve ya söylediklerinin ona iletilmesidir.
2) Yorumlama: Danışanın davranışları veya geçmiş tecrübelerinden çıkardığı anlam ona geri iletme girişimidir.
3) Tavsiye verme: Mümkün olan çözümleri teklif etmeyi eylem planlarını ya da probleme ilişkin teklifleri sunmadan daha fazla bir şeydir.
4) Bilgi verme: Danışanın kendi kendine düzelmesi ve davranış değiştirmesi için, anlamlı sözel bilgi vermeye başvurulur.
5) Soru sorma: Doğru soru sorma ya da, açık uçlu ve ya kapalı uçlu cevap gerektiren basit bir soru sözcüğü ifadesidir.

Hiç yorum yok: